Bebeklerde Şekerli Gıdalardan Uzak Durmanın Önemi

Kategorilere Dön
Şekerli gıdaların bebeklere etkisi

Bebeklerde Şeker Tüketiminin Riskleri ve Sağlıklı Alternatifler

Bebeğini beslerken onun yüzündeki mutluluğu görmek her annenin kalbini ısıtan anlardan biridir. Özellikle bebeğin yeni tattığı bir şeyi sevmesi, yüzünde minik bir gülümseme oluşturması, annelerin içgüdüsel olarak “bunlardan daha çok vermeliyim” demesine neden olabilir. Ancak söz konusu “tatlı gıdalar” olduğunda ölçünün kaçması çok hızlı bir şekilde gerçekleşebilir. Bebekler doğuştan tatlı tadı severler, bu tamamen biyolojik bir durumdur. Fakat bu sevgi doğal şekerler için geçerlidir; anne sütündeki laktoz ve meyvelerdeki doğal fruktoz bebek için uyumlu olan tatlıdır. Rafine şeker, paketli ürünler, şeker ilaveli mamalar veya tatlandırılmış hazır gıdalar için değil. Bu yüzden “tatlı” algısının doğru kurulması en erken dönemden başlar. Bebeklik döneminde verilen gıdalar, ileri çocukluk beslenmesi ve hatta yetişkin beslenmesi üzerinde etkili olur. Şekerle erken tanışan bebeğin tat eşiği yükselir, doğal tatlar ona daha az tatlı gelmeye başlar ve bu da ileride daha fazla şeker tüketme eğilimine neden olur.

Bebeklerde Şeker Neden Risklidir?

Bebeklerin sindirim sistemi, sinir sistemi, hormon dengesi ve bağışıklık sistemi henüz tam olgunlaşmamıştır. Rafine şeker bebeğin kan şekerini hızlı yükseltir, kısa süreli mutluluk hissi verse de kısa süre sonra tekrar açlık hissi yaratır. Bu döngü iştah düzenini bozar. Bebeğin gerçek acıkma sinyallerini karıştırmasına neden olur. Özellikle büyüme dönemindeki bebeklerde bu durum hem gereğinden fazla kalori alma hem de gereksiz kilo artışına yol açabilir. Fazla şeker tüketimi diş çürükleri riskini artırır. Hatta uzmanlar artık ilk diş çıkmadan önce bile şekerli besin ve içeceklerle buluşan bebeklerde erken çürük başlangıcının görüldüğünü söylüyor. Bağırsak florası da şekerden olumsuz etkilenir. Bağışıklığın büyük kısmı bağırsaklardan yönetildiği için şeker bağırsak mikrobiyotasını bozarak bağışıklığın daha zayıf durumda olmasına neden olabilir. Bu nedenle şeker sadece kilo üzerinden değil, bağışıklık, sindirim, diş sağlığı ve iştah dengesi üzerinden de olumsuz etkiler yaratır.

Meyve Şekeri ile Rafine Şeker Arasındaki Fark

Birçok aile “meyve de tatlı, bu da şeker değil mi?” diye düşünür. Evet meyvenin içerisinde doğal şeker bulunur fakat meyvenin şekeri lifle birlikte alınır. Lif şekerin kanda daha dengeli yükselmesini sağlar. Yani bebek armut ya da kayısı yediğinde aynı anda lif, vitamin, mineral ve antienflamatuvar bileşenler de alır. Ancak meyve suyu sıkıldığında posası ayrılır ve lif ortadan kalkar. Bu durumda şeker daha hızlı yükselir. Bu nedenle meyve suyu 1 yaş altı bebeklerde önerilmez. Meyveyi püre halinde, parmak yiyecek şeklinde veya minik parçalar olarak doğal formunda vermek en doğru yöntemdir. Doğal tatlıya olan algı bu şekilde sağlıklı temel üzerine oturur.

Bal ve Pekmez Doğal Ama Sınırsız Değil

Bal halk arasında en masum tatlı gibi bilinir ancak 1 yaş altı bebeklerde kesinlikle verilmez. Bunun nedeni botulizm riskidir. Pekmez ise doğal bir tatlandırıcı olsa bile yüksek fruktoz içerir. Her gün düzenli büyük miktarlarla verilirse bağırsakta şeker yüküne neden olur. Bal ve pekmez “doğal” diye sınırsız değildir. Ölçülü ve kontrollü şekilde, doğru zamanda verilmelidir. Birçok anne pekmezli karışımların kabızlığa iyi geldiğini düşünür, bazı durumlarda faydası olsa da fazla tüketildiğinde tam tersi kabızlık yapabilir. Bu da doğal şekerlerde bile denge gerektiğinin bir kanıtıdır.

Paketli Şekerli Gıdalardan Kaçınmak Neden Çok Önemli?

Paketli ürünler sadece şeker içermez, birlikte birçok farklı katkı maddesi taşır. Bu nedenle bebeklerde damak gelişimini, iştah dengesini ve bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir.

  • Tat algısını bozarak doğal tatları yetersiz hissettirir. Bebeğin gerçek meyve tadını normalden daha az tatlı algılamasına neden olur.
  • Bağırsak florasını olumsuz etkiler. Renklendirici, aroma ve glikoz şurubu gibi maddeler bebeğin hassas bağırsak yapısına zarar verebilir.
  • Hızlı kilo artışına sebep olabilir. Şeker anlık tokluk sağlar fakat kısa sürede tekrar açlık hissi oluşturur.
  • Erken dönemde alışkanlık haline gelir. Paketli tatlıya alışan bebeğin ileride abur cubura yönelme riski yükselir.
  • Diş sağlığını olumsuz etkiler. Şekerli yapışkan ürünler, ilk süt dişleri çıkmadan bile çürük riskini artırabilir.

Bu nedenle ilk iki yıl mümkün olduğunca paketli şekerli gıdalardan tamamen uzak durmak en sağlıklı yaklaşımdır.

Sağlıklı Tatlı Alternatifleri Nasıl Olmalı?

Bebeğin tatlı ihtiyacını tamamen yok etmek değil, doğru kaynaklarla karşılamak gerekir. Meyveler doğal olarak zaten tatlıdır. Armut, muz (aşırıya kaçmamak şartıyla), kayısı, şeftali gibi meyveler hem sağlıklı hem daha doğal seçeneklerdir. Yoğurtla karıştırılmış meyve püreleri, yulafla birleştirilmiş mini meyve karışımları hem besleyici hem dengeli tatlı alternatifleri oluşturur. Bebeğiniz tatlı tatla bu şekilde tanışırsa damak eğitimi de sağlıklı yönde şekillenir.

Bebeklik dönemi gelecekteki beslenme alışkanlıklarının temelini oluşturur. Şekerin erken dönemde çok fazla ve yanlış biçimde verilmesi tat eşiğinin bozulmasına, iştah dengesinin zarar görmesine, bağışıklığın zayıflamasına ve ileride fazla şeker tüketimine bağlı sorunlara zemin hazırlayabilir. Bu nedenle bebeklik döneminde “tatlı” algısını doğru kurmak en akıllıca yatırımdır. Doğal meyvelerle, kontrollü miktarla ve sade içerikle ilerlemek hem bebeğin damak sağlığını hem de genel gelişimini olumlu yönde etkiler. Bu yaklaşım bebeğin ilerleyen çocukluk yıllarında da sağlıklı beslenmeyi daha kolay benimsemesine yardımcı olur. Bu nedenle şekerli gıdaları erken dönemden itibaren sınırlandırmak, gerçek tat algısını doğal kaynaklardan öğretmek ve paketli ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmak hem bugün hem gelecek için bebeğin sağlığına yapılan en doğru yatırımdır.

Sık Sorulan Sorular

En çok merak edilenleri burada topladık.


Yorumlar0

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın!